3-6 Yaş Dönemi Çocuk Gelişimi
• Gece yarısı beslemelerini,
• Binlerce bez değişimini (gerçi daha bitmemiş olabilir),
• İlk öfke nöbetlerini
atlattınız.
Şimdi derin bir nefes alın ve 3-6 yaş çocuğunuzun keyfini çıkarmaya ve haylazlıklarına hazır olun.
ÇOCUĞUNUZUN FİZİKSEL GELİŞİMİ
Okul öncesi dönemdeki çocuklar beslenme, giyinme ve tuvalet ihtiyaçları için artık size daha az bağlıdırlar.
3 yaştan 4 yaşa kadar
Çocuklar:
• Vücutlarını iyi bir şekilde kontrol edebilirler.
• Gün boyunca mesane ve barsak kontrolü yapabilirler.
• Genellikle kendi kendilerine yemek yiyebilir ve giyinebilirler.
• Tüm bebeklik dişlerini çıkarırlar.
• 3 tekerlekli bisiklet kullanabilirler.
• Vücudu ve vücudun nasıl çalıştığını merak ederler.
4 yaştan 5 yaşa kadar
Çocuklar:
• Müzikten, dans etmekten ve şarkı söylemekten çok hoşlanırlar.
• Çocuk makaslarını, kalem ve boyaları oldukça iyi kullanabilirler.
• Çok enerjiktirler, etrafta koşuşturmayı ve oynamayı çok severler.
• Soğuk algınlığına yakalanmaya eğilimlidirler.
5 yaştan 6 yaşa kadar
Çocuklar:
• Sağ ya da sol ellerini artık baskın şekilde kullanmaya başlarlar.
• Kolaylıkla yürüyebilir, koşabilir, hoplayıp, zıplayabilir ve atlayabilirler.
• El-göz koordinasyonları henüz tam değildir, kazara bir şeyleri dökebilir veya bir şeylere çarpabilirler.
• 2 tekerlekli bisiklette dengede durmaya çalışabilirler.
• Günlük rutinlerde fiziksel olarak bağımsız hale gelirler.
3-4yaş çocuklarını büyütme ipuçları:
• Fiziksel becerilerini geliştirebilmesi için, jimnastik salonunda ya da oyun parkındaki malzemelerle bir yetişkin gözetiminde oynaması için çocuğunuz cesaretlendirin.
• Cinsellik ve vücutla ilgili sorularını basit ve dürüst bir şekilde yanıtlayın.
4-5 yaş çocuklarını büyütme ipuçları:
• Evin içinde rahatça oynayabileceği bir oyun alanı yaratın.
• Açık alanda oynayarak enerjisini atması için çocuğunuza fırsat yaratın.
5-6 yaş çocuklarını büyütme ipuçları:
• Sol elini kullanan bir çocuğu, sağ elini kullanması için zorlamayın.
• Öğlen uykusu yerine sakin oyun veya dinlenme saati belirleyin.
• Okula uyum problemi belirtilerinin olup olmadığına bakın (örneğin, ağrılar, sancılar gibi)
• Küçük objelere uzun süre bakmasını veya uzun süre yazmasını beklemeyin, gözleri henüz çok iyi odaklanamaz.
Bu yaş grubundaki tüm çocukların
• Düzenli olarak çocuk doktoru, diş hekimi, görme ve işitme kontrollerinin yapılması,
• Kişisel temizlik ve hijyeni öğrenmesi ve kendi kendine uygulayabilmesi,
• Sağlıklı ve düzenli beslenmesi
çok önemlidir.
Bu yaş grubundaki çocuğunuzu evde asla yalnız başına bırakmayın.
ÇOCUĞUNUZUN ZİHİNSEL GELİŞİMİ
3-6 yaş dönemi, evde öğrenmeden okulda öğrenmeye geçiş dönemidir. Bu dönemde biraz yardıma ihtiyaç duyarlar.
3 yaştan 4 yaşa kadar
Çocuklar:
• Nesneleri isimlendirebilir ve sınıflandırabilirler.
• Neden-sonuç ilişkisini anlamaya başlarlar (örneğin; eğer bunu yaparsa bu olacak gibi)
• Bilim ve doğaya karşı ilgilidirler.
• Hayal kurmaya ve uyduruk öyküler anlatmaya başlarlar.
• Daha iyi belleğe sahiplerdir.
• Daha uzun süre dikkat gösterebilirler (genellikle 20 dakikaya kadar).
4 yaştan 5 yaşa kadar
Çocuklar:
• Eşyaları düzenlemeyi öğrenirler (örneğin; oyuncaklar, giysiler gibi)
• Çok iyi gözlemcidirler.
• Hayali oyunlar oynamayı çok severler.
• Sayı ve tane kavramını anlamaya başlarlar.
5 yaştan 6 yaşa kadar
Çocuklar:
• Görünmez oyun arkadaşları yaratabilirler.
• Yönergeleri çok daha rahat alabilirler.
• Grup oyunları oynamaktan hoşlanırlar.
• Hamilelik, doğum, cinsellik ve ölümü merak ederler.
• Basit kelimeleri yazmayı ve basit matematik işlemleri yapmayı öğrenirler.
3-4 yaş çocuğunuza öğretme ipuçları
• Kendi kendine düşünebilmesi için çocuğunuza fırsat tanıyın. Soruların cevaplarını keşfetmesine yardımcı olun.
• Park, hayvanat bahçesi, market ziyaretlerini, çocuğunuzun zihinsel becerilerini geliştirmek için fırsat haline dönüştürün. 5 duyusunu kullanarak keşifler yapması için onu yüreklendirin.
4-5 yaş çocuklarınıza öğretme ipuçları
• Çocuğunuza, aralarından seçim yapabileceği çeşitli etkinlikler sunun.
• Kendi başına sakin bir şekilde oynaması ve yaratıcılığını geliştirebilmesi için çocuğunuza fırsat tanıyın.
5-6 yaş çocuklarınıza öğretme ipuçları
• Yönergeleri takip etmeyi öğrenebilmesi için, çocuğunuzun yerine getireceği birkaç tane güvenli ev içi görev belirleyin. Bu yaştaki çocuklar yardım etmeyi çok severler.
• Saymada ve ölçmede çocuğunuzun size yardım etmesi için ona fırsat tanıyın. Günlerin ve haftaların sırasını ve akışını takip edebilmesi için bir takvim tutun.
ÇOCUĞUNUZUN DİL GELİŞİMİ
Kelime hazinesi bu dönemde çok hızlı gelişir. Çocuğunuzun iletişim kurmaya meraklı ve hevesli olduğunu fark edeceksiniz.
3 yaştan 4 yaşa kadar
Çocuklar:
• Aynı hikayeyi ve tekerlemeyi defalarca dinlemeyi çok severler ve pek çok yerini ezbere tekrar ederler.
• Pek çok soru sorarlar (özellikle “niçin?”)
• Öğrenmek için dinlerler.
• Bazen kurallara aykırı, kaba veya ağzı bozuk konuşabilirler.
• 3-5 kelimeli cümlelerle konuşurlar.
4 yaştan 5 yaşa kadar
Çocuklar:
• Uzun sohbetleri sürdürebilirler, bu sohbetler sırasında genellikle hayal güçlerini kullanırlar.
• Gerçekle, hayal ürünü olanı karıştırabilirler.
• Hala, kurallara aykırı, kaba ve ağzı bozuk konuşmayı sürdürebilirler.
• Espri anlayışı gösterirler ve kitaplardaki, hikayelerdeki aptallıklardan, komikliklerden keyif alırlar.
• 4-5 kelimeli cümlelerle konuşurlar.
5 yaştan 6 yaşa kadar
Çocuklar:
• Hata yapmadan oldukça güzel konuşurlar.
• Yeni kelimler ve anlamlarını öğrenmeyi çok severler.
• 2000 kelime civarında dağarcıkları vardır (Bu, 3-4 yaştakinin yaklaşık olarak 2 katıdır).
3-4 yaş çocuklarıyla konuşma ipuçları
• Mümkün olduğunca sık sık çocuğunuza kitap okuyun. Tahmin etme oyunları oynayın.
• Çocuğunuzun sorduğu soruları göz ardı etmeyin, basit bir şekilde cevaplamaya çalışın.
• Kaba ve ağzı bozuk bir dil kullanıyorsa çok üzerinde durmayın. Çocuğunuzu başka bir etkinliğe yönlendirin.
4-5 yaş çocuklarıyla konuşma ipuçları
• Çocuğunuzun konuşurken yaptığı hatalara çok fazla odaklanmamaya çalışın.
• Sorularına biraz daha ayrıntılı cevap verin. Yeni kelimelerin anlamlarını açıklayın.
• Resimleri yorumlayarak okumaya çalışması için ona fırsat tanıyın.
5-6 yaş çocuklarıyla konuşma ipuçları
• Hafıza oyunları oynayın. Adını, soyadını, adresini, telefon numarasını, yaşını ve doğum gününü ezberletin.
• Sık sık ona kitap okuyun. Sevdiği hikayeleri oynaması için onu yüreklendirin.
ÇOCUĞUNUZUN DUYGUSAL GELİŞİMİ
Diğer kişilerle anlaşmayı öğrenmek, 3-6 yaş çocuklarının hayatında çok temel bir rol oynar.
3 yaştan 4 yaşa kadar
Çocuklar:
• Duygularını ifade etmek için kelimeleri kullanırlar.
• Arkadaşlık kurmayı severler, oldukça sosyaldirler.
• Paylaşmayı öğrenmeye başlarlar ancak yine de sahip oldukları için çok tartışırlar.
• Pek çok korkuları vardır.
• Kendilerini diğer kişilerin gözünden görmeye başlarlar.
4 yaştan 5 yaşa kadar
Çocuklar:
• “Vicdan”ları gelişmeye başlar, iyi ve kötü arasındaki farkı öğrenirler.
• Arkadaşlarından takdir ve onay beklerler.
• Bir grubun parçası olmaktan hoşlanırlar, işbirliği içinde oynayabilirler.
• Kendileriyle övünebilir, böbürlenebilir, yalan söyleyebilir ve çalma davranışı gösterebilirler.
• Kontrollerini çok kolayca kaybedebilirler, duygu dalgalanmalarına yatkınlık gösterirler.
5 yaştan 6 yaşa kadar
Çocuklar:
• Özgüven ve kendine saygıları gelişir.
• Diğer çocukları gözler ve rekabete girerler.
• Vermeyi ve almayı öğrenirler.
• Kendilerini bağımsız hissederler ancak yine de ebeveynlerini memnun etmek isterler.
• Korkular geliştirebilir, tek başına yatmak istemeyebilir ve kabuslar görebilirler.
3-4 yaş çocukları için öneriler
• Korkularla baş edebilmesi için çocuğunuza yardımcı olun. Saçma olduklarını düşünerek korkuları göz ardı etmeyin.
• Bağırıp çağırmadan, başkalarının canını yakmadan ya da onlara vurmadan, duygularını nasıl ifade edebileceğini öğretin.
• Kendi yaşındaki diğer çocuklarla birlikte vakit geçirebilmeleri için çocuğunuza fırsat yaratın.
4-5 yaş çocukları için öneriler
• İyi davranışlarını pekiştirin.
• Çocuğunuz kızgın olduğu veya öfke nöbeti yaşadığı zaman onunla doğrudan göz kontağı kurun ve sebep göstererek açıklama yapın. Çocuğunuza asla vurmayın.
5-6 yaş çocukları için öneriler
• Gerekli olduğunda ödül kullanın.
• Herkesin özel yetenekleri olduğu konusunda çocuğunuzu bilgilendirin.
ÇOCUĞUNUZA SIK SIK ONU SEVDİĞİNİZİ SÖYLEYİN.
3-6 YAŞ ÇOCUKLARINI MUTLU VE SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE YETİŞTİREBİLMEK İÇİN DİĞER İPUÇLARI
Evinizi güvenli bir hale getirin
• Kimyasal maddeleri, ilaçları ve kibritleri çocuğunuzun ulaşamayacağı yerlere koyun.
• Mobilyalar ve elektrikli eşyaları bozulduklarında hemen tamir edin.
• Sıcak suya dikkat edin. Çocuğunuzu banyoda yalnız bırakmayın.
• Arabada çocuğunuzun yaşına ve bedenine uygun araba koltuğu kullanın, koltuğa güvenli bir şekilde yerleştirdiğinize emin olun. Arabada çocuğunuzu her zaman arka koltukta oturtun. Çocuğunuzun koltuğunun önünde hava yastığı olmadığına emin olun.
Güvenli oyuncaklar ve oyun alanı sağlayın.
• Çocuğunuzun oynarken kullanacağı bir yer hazırlayın (kendi odası veya evin odasının bir bölümü olabilir).
• Kolayca yıkanabilecek ve temizlenebilecek eşyalar seçin.
• Eşyaları saklamak için alanlar yaratın, raflar, karton veya plastik kutular kullanın.
• Yeterli derecede oyuncak, kitap ve sanatsal faaliyetler için malzemeler temin edin.
• Çocuğunuzun boyuna uygun ve kolayca hareket ettirilebilecek mobilya ve eşyalar kullanın.
• Oyuncakların çocuğunuzun yaşına uygun olmasına ve bozuk olmamasına dikkat edin.
• Bisiklete binerken veya kayarken çocuğunuzun kask takmasına ve diğer güvenlik tedbirlerini almasına özen gösterin.
Okula uyum sağlaması için çocuğunuza yarım edin.
• Çocuğunuza güvence verin. Sizden ayrıldığında ağlamasının ve üzgün olmasının normal olduğunu açıklayın.
• Çocuğunuz okuldan döndükten sonra onunla birlikte sakin vakit geçirin (birlikte kitap okumak, müzik dinlemek gibi).
• Okulda yaşadıklarıyla ilgili konuşurken çocuğunuzu dikkatle dinleyin.
Olumlu disiplin uygulayın.
• Kurallar belirleyin ve onları tutarlı bir şekilde uygulayın.
• Sınırları net bir şekilde çizin ve test edilmeye hazırlıklı olun.
• İyi davranışları pekiştirin.
• Çocuğunuz yanlış davrandığında ona bağırmayın ve vurmayın. Neyi yanlış yaptığını ona açıklayın.
• Ne olursa olsun onu seveceğinizi bilmesini sağlayın.
Dünyayı keşfetmesi ve öğrenmesi için onu cesaretlendirin.
ÇOCUĞUNUZUN GELİŞİMNDE ÇOK ÖNEMLİ BİR ROLE SAHİP OLDUĞUNUZU UNUTMAYIN.
Kaynak: Bu metin, “Child development ages 3 to 6 –what you can expect” (1997, Channing L. Bete Co., Inc.) isimli broşürden, Çiğdem Bilgen tarafından Türkçe’ye çevrilmiştir.
0-3 Yaş Dönemi Çocuk Gelişimi
ÇOCUK GELİŞİMİ NEDİR?
Çocukların fiziksel, zihinsel ve duygusal olarak büyümesi ve olgunlaşmasıdır.
Her çocuğun büyüme hızı farklıdır.
· Sevgi
· Cesaretlendirme
· Rehberlik
· Fırsat
verildiğinde tüm çocukların gelişimi hızlanır.
Gelişim sürecinin en önemli parçası, çocuğunuza bakım şeklinizdir.
Çocuğunuzun hayatında büyük bir değişim yapabilirsiniz.
ÇOCUK GELİŞİMİNİ BİLMEK NEDEN ÖNEMLİDİR?
Çünkü, bir çocuğun nasıl büyüdüğünü ve öğrendiğini bilmek:
· Çocuğunuzla, ömür boyu sürecek bir sevgi ilişkisi kurmanıza,
· Ebeveynlik becerilerinizi geliştirmenize,
· Çocuğunuzun “zor anlarında” sabırlı olmanıza,
· Çocuğunuzlayken rahat olmanıza ve onunla birlikte eğlenmenize,
yardımcı olabilir.
Çocuğunuzdaki değişiklikleri anlayarak, yeni beceriler kazanmasında ona yardımcı olabilirsiniz.
ÇOCUĞUNUZUN FİZİKSEL GELİŞİMİ
Çocuğunuzun ilk 3 yılında fiziksel alanda çok sayıda değişim olur.
Doğumdan 1 yaşa kadar
Çocuklar:
· Ağrı, acı, korku, sıkıntı ve yalnızlıklarını göstermek için ağlarlar.
· 6-9. aylar arasında oturur, sürünür ve emeklerler.
· 5-10. aylar arasında ilk dişlerini çıkarırlar.
· Günde en az 12 saat uykuya ihtiyaç duyarlar.
· Görme becerileri henüz tam olarak gelişmemiştir.
· Dokunulmayı ve kucaklanmayı çok severler.
1 yaştan 2 yaşa kadar
Çocuklar:
· Tek başlarına oturabilir ve yürümeye başlarlar.
· Koşmayı, zıplamayı ve tırmanmayı öğrenirler.
· Bileklerini ve parmaklarını daha iyi kontrol eder hale gelirler.
· Bir süreliğine daha az yemek yiyebilirler ve değişken damak zevkleri gösterebilirler (bir gün sevdiği yiyeceği ertesi gün sevmeyebilirler).
· Fiziksel becerileri geliştikçe daha bağımsız hale gelirler.
2 yaştan 3 yaşa kadar
Çocuklar:
· Her şeyi keşfetmeye meraklıdırlar – sınırlandırılmaktan hoşlanmazlar (parmaklıklı portatif oyun alanları gibi).
· Yetişkinlerin hareketlerini taklit ederler.
· Giydirilirken yardım edebilir ve kendi kendilerine yemek yiyebilirler.
· Yeni gelişmekte olan el ve parmak becerilerini kullanmalarını gerektiren basit sanat faaliyetleri gibi faaliyetlerden hoşlanırlar.
0-1 yaş bebeklerini büyütme ipuçları:
· Bebeğiniz ağlıyorsa mutlaka sebebini bulun.
· Sık sık bebeğinize sarılın, onu kucaklayın ve onunla konuşun.
· Bebeğinizi, açlığını dindirene kadar besleyin.
· Bebeğinizin aktif olabilmesi ve etrafta rahatça hareket edebilmesi için çevreyi güvenli hale getirin. (Bu dönemde ve hiçbir dönemde yürüteç kullanmayın; yürüteçler pek çok kazaya sebep olabiliyorlar)
1-2 yaş çocuklarını büyütme ipuçları:
· Yürümeyi deneyebilmesi için çocuğunuza yeterince alan sağlayın.
· Çocuğunuza sağlıklı besinler hazırlayın ancak yemesi için onu zorlamayın.
· Yiyecekleri asla ödül ya da ceza olarak kullanmayın.
2-3 yaş çocuklarını büyütme ipuçları:
· Çocuğunuzun bağımsızlığına izin verin ancak onu fiziksel zararlardan koruyun.
· Bebek karyolasından yatağa geçebilirsiniz. Yatağın kenarına koruyucular koyun.
· Çocuğunuzu görebileceğiniz şekilde konumlanın. Çocuğunuzun ulaşabileceği yerlerdeki tüm tehlikeli maddeleri kaldırın.
ÇOCUĞUNUZUN DİL GELİŞİMİ
“Agu”lar zamanla “baba”, “mama”ya dönüşür. Bu, muhteşem bir sürecin başlangıcıdır: Konuşmayı öğrenme.
Doğumdan 1 yaşa kadar
Çocuklar:
· Sesin geldiği yere doğru dönerler.
· Ağlama, gülme ya da agulama şeklinde tepki verirler.
· 6-12. aylar arasında kendi isimlerini ve “hayır”ın anlamı gibi basit ifadeleri anlarlar.
· 6-12. aylar arasında anlamsız sesler çıkarmaya ve sesleri taklit etmeye başlarlar.
1 yaştan 2 yaşa kadar
Çocuklar:
· İlk kelimelerini söylerler (genellikle 12-18. aylar arasında).
· İhtiyaçlarını ifade etmek için kelimeleri kullanırlar.
· Eylemlerle kelimeleri birlikte kullanarak ilk cümlelerini oluştururlar.
· Eşyaları “benim” diye ifade ederler.
· 2 yaş civarı en favori kelimeleri “ne”, “neden”, “hayır” olur.
2 yaştan 3 yaşa kadar
Çocuklar:
· Nesnelerin isimlerini sorarlar.
· Duygu ve düşüncelerini ifade ederler (genellikle 3 yaş civarı)
· Kelime hazinelerine yüzlerce kelime eklerler.
· 3 yaş civarı oldukça güzel konuşurlar ancak hala hata yapabilirler.
0-1 yaş bebekleriyle konuşma ipuçları
· Bebeğinizi dinleyin ve onun seslerini taklit ederek cevap verin
· Bebeğinizle konuşun. Bebekler konuşmaya başlamadan önce anlamaya başlarlar.
· Bebeğinizin, sizin söylediklerinizi mükemmel bir şekilde tekrarlamasını beklemeyin.
1-2 yaş çocuklarıyla konuşma ipuçları
· Çocuğunuzun kelime hazinesini geliştirmek için ona basit hikayeler okuyun ve onunla oyunlar oynayın.
· 12-18. aylar arasında daha yavaş bir gelişim, 2 yaş civarında ise kelime hazinesinde hızlı bir artış olacaktır.
2-3 yaş çocuklarıyla konuşma ipuçları
· Çocuğunuzu dikkatle dinleyin ama yaptığı hataları çok sık düzeltmeyin.
· Çocuğunuz zaman zaman kekeleyebilir, sabırlı olun. Aksi halde hayal kırıklığına uğrayabilir veya kaygılanabilir.
ÇOCUĞUNUZUN ZİHİNSEL GELİŞİMİ
Öğrenecek çok şey var. Çocukların ne kadar hızlı öğrendiğine hayran kalacaksınız.
Doğumdan 1 yaşa kadar
Çocuklar:
· Görmedikleri nesnelerin var olamadığını düşünürler (7-9. aylara kadar devam eder).
· Oynayarak ve keşfederek öğrenirler (10-18. aylar arasında)
· Öğrenmek için 5 duyularını ve gelişmekte olan dil becerilerini kullanırlar.
1 yaştan 2 yaşa kadar
Çocuklar:
· Yüksek sesle düşünürler. Kendi kendilerine konuşurlar ve nesneleri isimlendirirler.
· Deneme-yanılma yöntemiyle öğrenirler.
· Kısa süreli belleklerini geliştirirler.
· Hayal ile gerçeği birbirinden ayıramazlar (televizyon gibi).
· Rol yaparak oynamayı severler (örneğin, polis, doktor, anne, babaymış gibi yapmak).
2 yaştan 3 yaşa kadar
Çocuklar:
· Nesnelerle doğrudan etkileşim kurmak yerine onlar hakkında düşünebilmeye başlarlar.
· Diğer yetişkinler ve çocuklarla oynarken eşyaları “benim” diye isimlendirirler ve paylaşım duygusunu öğrenmeye başlarlar.
· Nesneleri türlerine göre sınıflamaya başlarlar.
· Zaman kavramını anlamaya başlamakla, kendi davranışlarını da kontrol edebilmeyi öğrenirler.
0-1 yaş bebeğinize öğretme ipuçları
· Duyularını kullanabileceği imkanlar sağlayın (değişik renklerde ve çeşitli yumuşaklıkta oyuncaklar gibi)
· Çocuğunuza, güvenli bir şekilde oynayabileceği ve etrafı dağıtabileceği bir alan sağlayın.
1-2 yaş çocuklarınıza öğretme ipuçları
· Çocuğunuza oynayabilmesi ve keşfedebilmesi için zaman ve alan sağlayın.
· Çocuğunuza, onun merakını uyandıracak oyuncaklar verin.
· Kendinize zaman ayırın. Bu dönem, çocuğunuzun oldukça aktif ve talepkar olduğu bir yaştır.
2-3 yaş çocuklarınıza öğretme ipuçları
· Sahip olma kavramını olumlu şekilde ifade edebilmesi için çocuğunuza yardımcı olun.
· Ev içinde basit işlerde size yardımcı olması için çocuğunuza izin verin.
· Çocuğunuzun artan bağımsızlığına izin verin. Kendi kendine güvenli bir şekilde öğrenebilmesi için çocuğunuza şans tanıyın.
ÇOCUĞUNUZUN DUYGUSAL GELİŞİMİ
Çocuklar güçlü duygulara sahiplerdir. Mutluluklarının keyfini çıkarın, üzüntü, kızgınlık ve korkuyla baş etmelerine yardımcı olun.
Doğumdan 1 yaşa kadar
Çocuklar:
· Ebeveynlerinin seslerini ve kokularını (genellikle 3-4. günlerden itibaren) ve yüzleri (3-4. aylardan itibaren) tanırlar.
· Strese parmak emerek, bağırarak, ağlayarak, mesane veya barsak problemleriyle tepki verebilirler
· Duygu dalgalanmaları yaşayabilir veya ebeveynlerinden ayrılmaktan korkabilirler.
1 yaştan 2 yaşa kadar
Çocuklar:
· Meraklı olurlar ve dikkat çekmek isterler.
· Ben merkezcidirler ve paylaşmakta problem yaşarlar.
· “Hayır” demeye başlarlar (bir birey olduklarının göstergesi olarak)
· Ebeveynlerine yapışabilir ve yabancılardan korkabilirler.
· Strese öfke nöbetleriyle tepki verebilirler.
2 yaştan 3 yaşa kadar
Çocuklar:
· Bağımsız olmak isterler ancak hala ebeveynlerine ihtiyaçları vardır.
· Paylaşmaya başlarlar fakat hala diğerleriyle birlikte oynamaktansa, onların yanında oynarlar.
· Diğer çocukları ve yetişkinleri taklit ederler.
· Bölünmeden, uzun süreli faaliyetlerden hoşlanırlar, bu yüzden bez değiştirme ve yatağa gitmekten hiç hoşlanmazlar.
0-1 yaş çocukları için öneriler
· Bebeğiniz sık sık ve aşırı şekilde stres tepkisi veriyorsa bir uzmana danışın.
· Stres tepkisi verdiğinde bebeğinizi asla cezalandırmayın, kucağınıza alarak ya da sarılarak onu sakinleştirmeye, rahatlatmaya çalışın.
· Çocuğunuz 1 yaşına geldiğinde uyku, banyo ve yemek saatleri için düzenli rutinlerin oluşturun.
1-2 yaş çocukları için öneriler
· Net sınırlar belirleyin ama keşfedilmesi için de çocuğunuza fırsat tanıyın.
· Çocuğunuza, duygularını göstermenin önemli olduğunu ancak bunu yaparken başkalarının canını yakmaması gerektiğini öğretin.
· Kötü davranışı değil, yalnızca iyi davranışı pekiştirin.
2-3 yaş çocukları için öneriler
Öfke nöbetleriyle nasıl baş edilebileceğini öğrenin:
· Bağırmayın ya da vurmayın.
· Sakin kalın.
· Rahatlatıcı bir ses tonuyla konuşun.
· Eğer mümkünse, elinizi nazik bir şekilde çocuğunuzun kolunun üzerine koyun.
Eğer kontrolünüzü kaybedeceğinizi hissediyorsanız, çocuğunuzun sorumluluğunu alabilecek başka birini bularak, ortamdan uzaklaşın.
ÇOCUĞUNUZUN BÜYÜMESİNDEN KEYİF ALIN
· Çocuğunuz öğrenmesi için cesaretlendirin ama zorlamayın.
· Gelişim basamaklarını öğrenin.
· Herhangi bir dönemde çocuğunuzun gelişiminde şüphe ediyorsanız, bir uzmana danışın.
Kaynak: Bu metin, “Child development from birth to 3 –what you can expect” (1997, Channing L. Bete Co., Inc.) isimli broşürden, Çiğdem Bilgen tarafından Türkçe’ye çevrilmiştir.
Otizm: Bir Uzak Ülke
Ø Çocuğumla iletişim kuramıyorum
Ø Çocuğum bazen beni duymuyormuş gibi davranıyor
Ø Çocuğum değişikliklere çok tepki gösteriyor
Ø Çocuğumun konuşmalarını anlamıyorum
Ø Çocuğum bazen tekrarlanan anlamsız hareketler yapıyor
Ø Çocuğum bazen söylenen kelimeleri, sorulan soruları tekrarlıyor
Ø Çocuğum çevreye karşı çok ilgisiz kalıyor; sanki kalabalık içinde hep yalnız
Ø Çocuğum sürekli aynı oyunları, aynı nesneleri, aynı şarkıları, aynı yerleri tercih ediyor
Ø Çocuğum bazen anlamsız öfke krizleri ve korkular yaşıyor
Ø Çocuğum zaman zaman kendine zarar veriyor
Ø Çocuğum bazı şeylerle aşırı ilgileniyor
Ø Çocuğum diğer çocukların oynadığı oyunlara ilgisiz kalıyor
Ø Çocuğumu çok seviyorum ama onunla yaşamak bazen çok zor oluyor
Otizm kelimesini duymuşsunuzdur...
Bazı anne babalar bunu çok iyi bilir, çünkü onlar yukarıdaki yakınmaları her zaman yaşarlar. Otizm, sözel ve sözel olmayan iletişimde, dil gelişimini içeren, kısıtlı ilgi ve ekinlik, tekrarlayıcı hareketlerle de kendini gösteren yaygın gelişimsel bozukluk olarak kabul edilmektedir.
Otizm, sevgi yoksunluğu, iletişim eksikliği veya çocuğun geçmiş yaşantısı ile ilgili duygusal sorunlarla ilgili psikolojik bir sorun değil, sinir sisteminin gelişimsel bir bozukluğudur.
Otistik çocukları tanımlamak için kullanılan bir çok kriter vardır ama bunların hepsi tek bir çocukta, aynı anda bulunmak zorunda değildir, aynı çocukta farklı belirtiler farklı zamanlarda ortaya çıkabilir.
Otistik çocuklar, insanlarla ve daha genelde çevreleriyle ilişki kurmada, bebekliklerinden itibaren bir yetersizlik gösterirler; kucağa alındıklarında sarılmama, sese tepki vermeme gibi davranışlar gösterirler. Bazı otistik çocuklar özellikle diğer çocuklar ve yetişkinlerle ilişki kurmakta zorluk çekerler. Otistik çocuklar, olağan anne-çocuk ilişkisinde gözlenen karşılıklı dil-öncesi iletişimi geliştirmekte başarısızdırlar.
Otizmi olan bazı çocuklar iletişim kurmayı öğrendikçe ve çevrelerindeki dünyayı algılamaya başladıkça, başkalarıyla ilişkiler geliştirmeyi de öğrenirler.
Çocuğun dili kullanmada gösterdiği sıradışılık, ebeveynleri en çok endişelendiren konudur. Kalıplaşmış, tekrarlayan kelimelere sık rastlanır. Yeni kelimeler üretebilir, klişe tarzda konuşma gösterebilirler. Reklam klişelerini çabuk kapabilirler. Bazen anlamsız ve özel anlamlı kelimelerle kendilerine özgü bir dil geliştirebilirler. Kendi kendilerine konuşabilirler, bazı sözcükleri veya cümlecikleri kalıp halinde ısrarla tekrarlayabilirler. Bazen sorulan soruları ya da söylenenleri tekrarlama davranışı gösterebilirler.
Otistik çocuklar gündelik yaşantılarında, çevrelerinde olan değişikliklere karşı çok hassas ve dirençli olabilirler. Nesnelere ve gündelik yaşamın rutin düzenine bağımlılık, otistik çocuklar ve aileleri için çok zorlayıcı olabilir, çünkü bu düzendeki en küçük bir sapma bile çocuk için çok kırıcı olabilir ve öfke nöbetlerine yol açabilir.
Otistik çocuklar oyuncaklara pek ilgi göstermezler, onun yerine ev içindeki eşyalarla (örneğin mutfak eşyalarıyla) ilgilenebilirler. Oyun oynadıklarında ise karşılıklı oyun (yani alıp verme veya bir topu tutup geri atma gibi) gelişmez. Kendi başlarına oynarlar ve oyunları somut ve tekrarlayıcı nitelikte olabilir.
Otistik çocukların zeka seviyeleri farklılık gösterir. Otistik çocuklar bazı öğrenme sorunları yaşarlar ve sıklıkla becerileri bir alanda iyi, diğer alanlarda kötü olabilir. Bir konuyla aşırı ilgilenebilirler, bir süre sonra ilgi alanları değişebilir. Ayrıntılara takılabilirler; araba markaları, modelleri, alfabe, sayılar, hayvanlar v.b. bir çok konuda takıntılı ilgi gösterebilirler.
Otizmi olan çocuklar tat, dokunma, işitme, görme alanlarında uyarılara karşı aşırı bir tepki verebilirler veya tepkisiz kalabilirler. Otistik çocuklar insan yüzüne ve çevrelerindeki birçok nesneye bakmamalarına rağmen hareket eden, dönen veya parlak olan bazı nesnelere çok uzun süre bakabilmektedirler.
Anne baba olarak her gün yaşadığınız bu zorluklar, zaman zaman kendinizi çok yorgun, tükenmiş, umutsuz hissetmenize yol açabilir. Kendinizi suçlu hissetmeyin, çünkü bunların nedeni siz değilsiniz; nedeni otizm.
Bu belirtileri küçümsemek, görmezden gelmek ve geçeceğini düşünerek, atılacak adımları geçiştirmek, çocuğunuzun hayatında önemli kritik yılların kaçırılmasına sebep olabilir. Unutmayın; erken tanı ve müdahale çocuğunuz ve sizin yaşamınızda önemli değişikliklere yol açabilir.
"Yeterince İyi" Ebeveyn Olmak
"Mükemmel" Değil,
"Yeterince İyi" Ebeveyn Olmak
Bazen ebeveynler, bir ebeveyn olarak başarısız olma ve çok sevdikleri çocuklarına zarar verme kaygısını yaşarlar. Bu anlaşılabilir kaygı, hem çocuğa hem de ebeveyne büyük ölçüde zarar verir. Bir çocuğu iyi bir şekilde yetiştirebilmek için mükemmel bir ebeveyn olmaya çalışmak ve çocuğun mükemmel bir birey olmasını hedeflemek gerekli değildir. “Yeterince” iyi bir ebeveyn olmak ve iyi bir çocuk yetiştirmek oldukça mümkündür. Çocuğumuzu yetiştirirken, arada çok büyük bir duygu alışverişi olduğu için, hata yapmak kaçınılmazdır. Ama bu hatalar, diğer zamanlarda yaptığımız doğru şeylerle telafi edilir. Winnicott “yeterince iyi anne” (good enough mother) kavramıyla, annesinin yüzüne bakan bir bebeğin orada kendini gördüğü, kendini bulduğu bir anneden bahsetmiştir. Çünkü yeterince iyi bir anne, bebeğine karşı sahip olduğu derin empati sayesinde, bir ayna gibi, bebeğinin duygularını kendi yüzünde yansıtır. Yeterince iyi olmayan anne, bebeğinin duygularını kendi yüzünde yansıtamaz çünkü, kendi endişeleriyle çok meşguldür. Çocuğuna doğru davranıp davranamadığı ile ilgili kaygıları ve çocuğu ile ilgili konularda başarısızlığa uğrama korkuları yüzünden başarısızlığa uğrar. Çocuk baktığı yüzde kendini görmek yerine bir yabancı görür, daha da kötüsü, derin ilişkiyi yaşamadığı için de, büyük bir yalnızlık içine girer.
Yeterince iyi bir ebeveyn olmak için, kişinin kendi ebeveynliği ve çocuğuyla ilişkisi ile ilgili güven duygusu hissetmesi gerekir. Bu güven, kişinin çocuğuyla ilgili yaptıklarında dikkatli olması, ama bu konuda aşırı kaygılı olmaması, diğer yandan da, iyi bir ebeveyn olmadığı ile ilgili suçluluk yaşamaması gerekir. Ebeveynin, kendi ebeveynliği ile ilgili yaşadığı güven duygusu, çocuğun kendi ile ilgili güven geliştirebilmesinin kaynağı olacaktır.
Bir ebeveynin bir olayı nasıl yaşadığı çok önemlidir. Çünkü olayı aynı zamanda çocuğu için yorumlar, böylece dünya, çocuğun gözünde ebeveynlerinin yorumundan çıkmış haliyle anlam bulur. Yaşanan zor olaylarda ebeveynler kendi kaygılarını sınırlarlarsa, çocuğun kaygı geliştirme riski azalır.
Ayrılma kaygısı, hepimizin farklı derecelerde yaşadığımız en temel kaygılardandır. Bu kaygıyla annenin baş ediş şekli, çocuğun kendisinin, ileriki yaşamında ayrılıkla nasıl baş edeceğinin belirleyicisi olacaktır. Hepsi değilse bile çocukların çoğu, kendilerini oraya getiren kişiden –genellikle anne- ayrılıp da anaokulunun yeni ortamına girme konusunda biraz çekimserdir. Öte yandan bazıları kolaylıkla uyum sağlarken, diğer bazıları da çok uzun süre yoğun kaygılar yaşarlar. Tüm bunlar anneden alınan sinyallere bağlıdır. Eğer bu sinyaller oranın güvenli ve istenen bir yer olduğunu söylüyorsa, çocuk kısa süre içinde yaşadığı bu yeni tecrübeden zevk alır hale gelecektir. Öte yandan, çocuğun, annesinin gitmesine izin vermede yaşadığı ilk zorluk annede de ne olacağına dair bir kaygı yaratıyorsa ve sonuçta onu bırakıp ayrılmak istememeye yol açıyorsa, çocuğun ilk hissettiği kaygı derinleşerek devam eder. Çocuk ağlayarak anneye yapışır, bu da annenin kaygısını doğrular ve artırır. Artık annenin, çocuğun okula başlaması için doğru yaşta olup olmadığından, okula uyum sağlayıp sağlayamayacağından duyduğu kaygılar artar ve anne kendini güvensiz hisseder. Anne, okulun güvenli bir yer olduğunu çocuğuna anlatmasına, orada kalmasının doğru olduğuna dair güvence vermeye çalışmasına rağmen, artık çocuk annenin sözleriyle ilgilenecek halde değildir. Çocuk içinde yaşadığı kaygıyla, yalnızca annenin ayrılıkla ilgili endişesini alabilir. Bu sürecin devamını sağlayan, çocuğun değil, daha ziyade annenin kaygısıdır. Anne, çocuğun henüz farkında olmadığı bir şeyin farkındadır. Bu ayrılık, aslında çocuğun ebeveynlerinden yavaş yavaş ayrılıp, kendi bağımsız hayatını kuracağı çok uzun bir sürecin başlangıcıdır. Annenin ayrılık kaygısını ateşleyen de işte bu büyük ayrılığa dair beklentidir.