Ø Çocuğumla iletişim kuramıyorum
Ø Çocuğum bazen beni duymuyormuş gibi davranıyor
Ø Çocuğum değişikliklere çok tepki gösteriyor
Ø Çocuğumun konuşmalarını anlamıyorum
Ø Çocuğum bazen tekrarlanan anlamsız hareketler yapıyor
Ø Çocuğum bazen söylenen kelimeleri, sorulan soruları tekrarlıyor
Ø Çocuğum çevreye karşı çok ilgisiz kalıyor; sanki kalabalık içinde hep yalnız
Ø Çocuğum sürekli aynı oyunları, aynı nesneleri, aynı şarkıları, aynı yerleri tercih ediyor
Ø Çocuğum bazen anlamsız öfke krizleri ve korkular yaşıyor
Ø Çocuğum zaman zaman kendine zarar veriyor
Ø Çocuğum bazı şeylerle aşırı ilgileniyor
Ø Çocuğum diğer çocukların oynadığı oyunlara ilgisiz kalıyor
Ø Çocuğumu çok seviyorum ama onunla yaşamak bazen çok zor oluyor
Otizm kelimesini duymuşsunuzdur...
Bazı anne babalar bunu çok iyi bilir, çünkü onlar yukarıdaki yakınmaları her zaman yaşarlar. Otizm, sözel ve sözel olmayan iletişimde, dil gelişimini içeren, kısıtlı ilgi ve ekinlik, tekrarlayıcı hareketlerle de kendini gösteren yaygın gelişimsel bozukluk olarak kabul edilmektedir.
Otizm, sevgi yoksunluğu, iletişim eksikliği veya çocuğun geçmiş yaşantısı ile ilgili duygusal sorunlarla ilgili psikolojik bir sorun değil, sinir sisteminin gelişimsel bir bozukluğudur.
Otistik çocukları tanımlamak için kullanılan bir çok kriter vardır ama bunların hepsi tek bir çocukta, aynı anda bulunmak zorunda değildir, aynı çocukta farklı belirtiler farklı zamanlarda ortaya çıkabilir.
Otistik çocuklar, insanlarla ve daha genelde çevreleriyle ilişki kurmada, bebekliklerinden itibaren bir yetersizlik gösterirler; kucağa alındıklarında sarılmama, sese tepki vermeme gibi davranışlar gösterirler. Bazı otistik çocuklar özellikle diğer çocuklar ve yetişkinlerle ilişki kurmakta zorluk çekerler. Otistik çocuklar, olağan anne-çocuk ilişkisinde gözlenen karşılıklı dil-öncesi iletişimi geliştirmekte başarısızdırlar.
Otizmi olan bazı çocuklar iletişim kurmayı öğrendikçe ve çevrelerindeki dünyayı algılamaya başladıkça, başkalarıyla ilişkiler geliştirmeyi de öğrenirler.
Çocuğun dili kullanmada gösterdiği sıradışılık, ebeveynleri en çok endişelendiren konudur. Kalıplaşmış, tekrarlayan kelimelere sık rastlanır. Yeni kelimeler üretebilir, klişe tarzda konuşma gösterebilirler. Reklam klişelerini çabuk kapabilirler. Bazen anlamsız ve özel anlamlı kelimelerle kendilerine özgü bir dil geliştirebilirler. Kendi kendilerine konuşabilirler, bazı sözcükleri veya cümlecikleri kalıp halinde ısrarla tekrarlayabilirler. Bazen sorulan soruları ya da söylenenleri tekrarlama davranışı gösterebilirler.
Otistik çocuklar gündelik yaşantılarında, çevrelerinde olan değişikliklere karşı çok hassas ve dirençli olabilirler. Nesnelere ve gündelik yaşamın rutin düzenine bağımlılık, otistik çocuklar ve aileleri için çok zorlayıcı olabilir, çünkü bu düzendeki en küçük bir sapma bile çocuk için çok kırıcı olabilir ve öfke nöbetlerine yol açabilir.
Otistik çocuklar oyuncaklara pek ilgi göstermezler, onun yerine ev içindeki eşyalarla (örneğin mutfak eşyalarıyla) ilgilenebilirler. Oyun oynadıklarında ise karşılıklı oyun (yani alıp verme veya bir topu tutup geri atma gibi) gelişmez. Kendi başlarına oynarlar ve oyunları somut ve tekrarlayıcı nitelikte olabilir.
Otistik çocukların zeka seviyeleri farklılık gösterir. Otistik çocuklar bazı öğrenme sorunları yaşarlar ve sıklıkla becerileri bir alanda iyi, diğer alanlarda kötü olabilir. Bir konuyla aşırı ilgilenebilirler, bir süre sonra ilgi alanları değişebilir. Ayrıntılara takılabilirler; araba markaları, modelleri, alfabe, sayılar, hayvanlar v.b. bir çok konuda takıntılı ilgi gösterebilirler.
Otizmi olan çocuklar tat, dokunma, işitme, görme alanlarında uyarılara karşı aşırı bir tepki verebilirler veya tepkisiz kalabilirler. Otistik çocuklar insan yüzüne ve çevrelerindeki birçok nesneye bakmamalarına rağmen hareket eden, dönen veya parlak olan bazı nesnelere çok uzun süre bakabilmektedirler.
Anne baba olarak her gün yaşadığınız bu zorluklar, zaman zaman kendinizi çok yorgun, tükenmiş, umutsuz hissetmenize yol açabilir. Kendinizi suçlu hissetmeyin, çünkü bunların nedeni siz değilsiniz; nedeni otizm.
Bu belirtileri küçümsemek, görmezden gelmek ve geçeceğini düşünerek, atılacak adımları geçiştirmek, çocuğunuzun hayatında önemli kritik yılların kaçırılmasına sebep olabilir. Unutmayın; erken tanı ve müdahale çocuğunuz ve sizin yaşamınızda önemli değişikliklere yol açabilir.